11 Haziran 2013 Salı

Alabora ve Mi Minör

İstanbul’da Gezi Parkı eylemleri ile başlayan ve yurda yayılan hareket hakkında çoğu insan gibi hala kimsenin daha çok canının yanmaması için dua ediyoruz. Yaralanan göstericiler, polisler hepsi bizim canımız.  Olayların güzel bir şekilde sonlanması en büyük dileğimiz.
Olayların güzel bir şekilde sonlanması için de herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Her bireye sorumluluklar düşmekte. Sorumluluğunu yerine getiren, elini taşın altına koyan vatandaşlarımız var. Herbirinden Allah razı olsun.
Ancak olaylara yaklaşma tarzı açısından bazı yanlışlıklar da yok değil. Mesela Mehmet Ali Alabora’ya yapılanlar ya da yapılmak istenenler. Kendisinin “Mi Minor” oyunu sebebiyle hedef alındığını öğrendim. O oyunda insanları tahrik ve isyana teşvik algılamışlar. Belki vardır belki de yoktur. Ancak, bir oyun yüzünden bir insanı hele de bir sanatçıyı hedef göstermek bence yanlış.
Mehmet Ali Alabora şimdiye kadar muhalif kişiliğiyle öne çıkmış sanatçıların arasında da olmayan bir sanatçımız halbuki. Kendisi sadece oyuncular sendikasının kurulmasında aktif rol oynadı. Bunun dışında Müjdat Gezen gibi, Tarık Akan gibi sanatçılarımıza benzer bir duruşu da olmadı. Aksine ülkenin televizyonlarında gösterilen birçok reklamda, banka reklamlarında oynadı. Kendisine gelene kadar daha muhalif sanatçıların olduğu apaçık.

Burada yazılanlardan ötürü muhalif ya da destekçi bir fikrimin olduğu anlaşılabilir ama yok. Ben sadece sanatçıların böyle hedef gösterilmesinden korkuyorum. Umarım Sayın Alabora’nın bahsettiği şekilde “can güvenliğinin olmaması” durumu sona erer. Sanatçılarımızı korumalıyız. Bu en büyük görevlerimizden birisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder